9 Ara 2007

BABİL SENFONİSİ*

eğlence yeni ısınırken sabaha doğru
binlerce kimse'nin katıldığı gecede
upuzun bir şarkı kapladı salonu birden
okyanusun o uzak köşesinde

"zalim zamanın kalbine doğru gevelendi
en korkulu eşikte türküler
en yiğit arzular kırdı sözü
çiğnedi en kahraman arzular suyu

iyiyim sevgilim inan bir gün sana döneceğim

türkünün soluğu ah bin yıllık ağır koku
genişletti yürüdü sokağı ve caddeyi
ve tüm bildik yapılarını yıktı babil'in
yettiği yere kadar modern ok kudretinin

genişledi yürüdüm sokağı ve caddeyi geçtim
iyiyim sevgilim inan bir gün sana döneceğim

solukların menzili buğusu iğrenç
kadınların ve kadehlerin ve cüzdanların
oysa sevgilim ah hükmü yokmuş hiç
bilsen burada kredi kartlarının

ilerliyoruz uçlarına basmamaya çalışarak
kırık kadehlerin babil'de bahçelerde
su yok bir damla bile ama gam değil
iyiyim sevgilim inan bir gün sana döneceğim

miğferlere kondu burada hayat
kumda sakız çölde şeker serapta şarap
dişler çürü düşler çürü halk çürü
bit artık gün ne olur gün artık bit

yirmisindeyim henüz öldürmedim kimseyi de
ellerim seninkiler gibi temiz de değil ama
ama açıp kollarımı koşarak ama tabutta
iyiyim sevgilim inan bir gün sana döneceğim"

ansızın garip bir şarkı kapladı salonu
müstehcen dans durdu uzaklarda birden
akasya ikliminde dicle kan akarken

[*] nokta konulmamış yoktur büyük
nisan bir iki bin üç / salacak

Hiç yorum yok: