30 Ara 2007

YEDEK ANAHTAR

Küçük vidası düştü gözlüğümün koltuğuma,

çok merak saldığım son zamanlarda okuyamadım

Curtis’in şiirlerini bir türlü bir günün soluk sonu:

Yerine takamadım çünkü lânet vidayı bir türlü!



Bayağı yağmur yağıyordu, laf aramızda,

yağmurlar karıştırır insanın aklını ara sıra.

Aptal oluyorum sabahları ve gözlüksüzken.

Vereceğim ilk derse yetişmek için ettiğim aceledendi,

gömleğimin kol düğmelerini ilikleyemedim

epeyce zaman yitirip küfredip sinirlenmeden

otobüsteki olası yokluğuma,

yağmur hızlanarak geliyordu sokağıma.



Durağa yakın büfeden bir sosisli istedim sonra hızla,

ketçap iğrençtir, hardallı, acı iyidir sabahları,

köşedeki seyyardan bir bilet aldım,

gazetemi alırken bayiimden birden hatırladım,

o güzele verdiğim randevuya yetişemeyeceğimi asla

geçen gece tanıştığım o barda, hava çok soğumuştu ama.



Hiçbiriyle uğraşırken pek becerikli sayılmam gerçi ama,

soldan sağa, sağdan sola geçirirken aleti farkettim,

hep ihmal ettiğim serçe parmağımın tırnağını keserken

zorlandım epeyce ayağımın akşam,

ellerim titriyordu soğuktan yalnızlıkta ve böyle eller,

pek çok şeyi ihmal ederler belki ama biliyorum

birçok şeyi de sessizce hallederler.



Biliyorum aslında: Hangi cepte olduğum değil önemli olan,

şıkırtılarımla değmek isterim teninize,

hiçbir kilide giremiyorum, açamıyorum hiçbir kapıyı,

yedek bir anahtar gibiyim, aslından sonradan yaptırılan,

belki de hiç beklenmedik yepyeni bir kapıdan

şimdi girecek gibiyim

buzdan bir çilingirin sürpriz mirasından!




Hiç yorum yok: