29 Haz 2008

DÜNÜR ALAYI

Ne çok severdi beni dedelerim!
Yazları sırasıyla yanlarına giderdim:
Bir Emirgân'a, İstanbul'a, bir Uşak'a sevinçle.

Kucaklarından düşürmezlerdi beni hiç,
pamuk elleriyle tutarlar ellerimden, gezdirirlerdi:
Uşak'ta meyva bahçelerinde, Emirgân'da sahilde.

Öyle pahalı hediyeler alamazlardı bana ama
sanırdımki o yıllarda en güzel dünya,
iri şeftali, sulu ayva, bir de elma şekeriyle kos helva.

İlk erkek torundum ben,
çok beklediler beni, çok sevdiler çok,
üzmedim ben de hiç onları.

Biri; alaylı biri, nice zahmetin sonu,
Baltalimanı'nda meşhur Kapri'nin şefgarsonu.

Öteki, nice istasyondan sonra
hayatı koca bir tren, kendi emekli olmuş,
devlet demirin kondüktörü.
-annemdedir hâlâ düdüğü-

İki dedemi de görmedim ben.
Biri adımı veren, adı Derviş,
sırım gibi, yaman,
öteki çok önceleri göçmüş benden,
masmavi gözlü Selânikli Süleyman!

Adam Sanat, Sayı 192, Ocak 2002

Hiç yorum yok: